30 Mart 2008 Pazar

Ne zaman akıllanıcam ben?

Bazen ciddi ciddi düşünüyorum ne zaman kurtulacam bu çocuksu havamdan, ne zaman kendimi cidden 20 yaşında görebilecem diye... Artık zamanı diye düşünüyorum. Hayatımı bir düzene sokmak vs.

Ve bazen çok düşünüyorum ne zaman vaz geçicem bu ilahi aşk saçmalığından diye... Hala beni bu konuda çeken ne var diye... Esasında bu son sorunun cevabı basit insan mutlu olmak ister ve bunun içinde bazen tek çarenin aşık olmaktan geçtiğini düşünür benim gibi... AMA bu demek değildir ki ben hayatımnı her anını somurtarak geçiriyorum.

Bir de şöyle bir durum var: Arkadaşım bu kadar acı çektin ( evet biliyorum benden daha büyük acı çekenlerde var ama çok güzel bir söz geliyo aklıma bu durumlarda her insanın derdi kendine büyük..) dertli şeyler yaşadın geride bıraktın. Geçmiş olsun dedin.. ama hala niye bu inatçılık...

Geçenlerde de bu lafa çok takıldım "geçmiş olsun" genenlde hasta olduğumuz zaman söylediğimiz bir laftır ama azıcık derin anlam yüklediğinizde bu lafa size çok şey anlatabilir... Belkide hala GEÇMİŞ OLSUN! diyemediğimden hala bu haldeyim... Hala bu kadar korunmasızım sevdiğim insana karşı... Belki de bu olması gerekendir ama ben artık bunu istemiyorum. Daha doğrusu istiyorum ama beni bırakmıyacağına inandığım insan için ben bu korkuyu hissetmek istiyorum. Hissetmek istiyorumki onun benim hayatımda ne kadar büyük bir yeri olduğunu anlayabilmek ve ona bunu anlatabilmek için...

Son bir şey daha sevgili blogum ben sana ne kadar az aralıklarla uğrasamda gerçek anlamda içimi açabildiğim sensin galiba bu kadar şeyi sadece sana dökebiliyorum... Neyse fazla Em0 ayaklarına yatmadan ben bitiriyim bu entry'i burda kendine iyi bak emi... Ha ben mi? çalışırım ama bu birazcık zor olucak ben bu kafayla gitmeye devam edersem...


Haydi başbaş gelirim gene bir ara :)

8 Mart 2008 Cumartesi

Yolcu Koltuğundaki Aşklar

Uzun zaman sonra tekrar birlikteyim seninle. Yaklaşık 1 aydır hiç konuşamıyoruz blogcum ama boş ver senden ne kadar uzak kalırsam yazacak o kadar çok şey buluyorum.

Öncelikle sana güzel bir haberim var 4 hafta tanıştığım bir kıza aşık oldum. Geçirdiğim son 2 hafta belkkide şu zamana kadar geçirdiğim en mutlu 2 haftadır. Tamam biliyorum blogum daha önceden de sevgilim oldu, aşık olduğum kızlar oldu ama O çok farklı bir insan kelimelerle anlatamam hiç bi şekilde onu... Hani bahsetmiştim bir ara sana Yolcu Koltuğundaki Kazalar başlığında yazmıştım. Ordaki gibi sürücümü ve aracımı buldum fakar araç birazcık hasarlı tamir etmemiz gerecek :)

Bu seferlik kısa tuttum yazıyı bi sonraki zamana artık uzuncana yazarım malum aklım başımda değil =D


zezé

14 Ocak 2008 Pazartesi

Labyrinth

Saat şu an itibariyle( bu cümleyi yazarken) 11:34 kısacası sabahın körü en azından benim için öyle her nekadar işe başlamış bir insan evladı olsamda bugün son tatil günüm bu haftadaki yarın gene iş başı olacak perşembeye kadar devam edecek vs vs vs... (şu an 11:36 oldu ne geç yazıyorum daha dorusu aklıma geliyo cümleler ya =D)

Her çocuğa sorulan klasik bir soru vardır "Büyüyünce ne olacan bakıyım sen?" genelde doktor, mühendis vs. bunlar klasiktir. Benim cevabım ise her zaman astronot(bir klasik daha =)) olmuştu ilk sorulduğunda ardından "beyn şavaş ucağı pilotuy olcam" a dönüştü bu. Okul başladı hala değişmedi bu isteğim taki orta sona kadar. LGS hedeleri hödöleri derken hava harp okulu tabiki yalan oldu(haliyle anadolu liseleride) düz liseye gittim. E haliyle artık büyümüş ve "beyn şavaş ucağı pilotuy olacam" diyen benliğimden kurtulmuş hayata genel olrak siyah beyaz arada yakalarsamda renkli yayını olan bir televizyon kanalı gibi görmekteydim.

ÖSSS(Öğrenci Sokup Sikme Sınavı)'deydi artık sıra e zaten ben ufaklığımdan beri babamın sayesinde bilgisayarla içiçe olan bir çocuk olduğum için "E hadi madem bilgisayarı seviyosun Bilg. Müh. olsun hedefin" hı-hı tabi olur =D össs ye girilir adı üzerinde beni yalıyıp yutup geçmiştir klasik tembel öğrenci hikayesi başımdan. ÖSSS geçildi(atlatıldı demek daha doğru sanki) "şimdi ben ne yapacağım" sorusu gündemdeydi bir sene daha össs ye hazırlık ama bu sefer farklı yoldan yada BÜ'de 1 senelik Bilg. Prog. programı. 2. seçenek seçilir 1 sene zar zor(fazla yalan ooldu zar zor orta seviye zorlukla) bitirilir sertifika alınır vs vs vs vs gerisini zaten bu yazıyı okuyacak olan çoğu kimse biliyr bu kadarını yazmam bile gereksiz oldu esasında.

Kısaca özetlemek gerekirse :

Labirentin başında şuursuzca ilerledim onun arkasından karamsar, tabiri caizse the dead end i bulma şeklinde, bir süre mantıklı düşünerek, bir sürede olduğum yerde yatarak arada 2-3 metre ilerledim ve şimdilik büyük son olarak inanın ne yaptığımı hiç mi hiç bilmiyorum. Labirentin içinde kayboldum diyebilirim sandımca çünkü bu sefer geçmişte yaptıklarımla hiç uyuşmayan şeyler yapıyorum ve bu sefer büyük finale giden yoldamıyım yoksa the dead end'e giden yoldamı bilmiyorum zaman göstericek artık...

PS: e madem bu kadar labirent dendi enter shikari labirentin sözlerini buraya yazmazsam olmaz şimdi. Buyrun burdan yakın:


Help!
The air turns black
The birds drop from the sky
This eagle has landed
I'm choking on your pride

And the walls are closing in
And you don't appreciate
That in my hands tonight
Is where your fate lies
Her face drains...

(Stand) stand up, take a bow you have
No reason to celebrate
(You're) you're lost in the labyrinth
Scream now it's not too late

Help!
The air turns black
The birds drop from the sky
This eagle has landed
I'm choking on your pride

And the walls are closing in
And you don't appreciate
That in my hands tonight
Is where your fate lies
Her face drains...

(Stand) stand up, take a bow you have
No reason to celebrate
(You're) you're lost in the labyrinth
Scream now it's not too late

Nothing seems to break the walls down
Break the walls down
Nothing seems to break the walls down
Break the walls down

We'll break the walls
We'll break the walls
We'll break the walls down

We'll break the walls (We'll break the walls)
We'll break the walls (We'll break the walls)
We'll break the walls down

[Spoken:]
Well, it looks like the end is nigh for our friends here
He's finding it hard to keep his head
Especially with his girl screaming in his ear
We've gotta ask ourselves, do they deserve this
it's a minute to make your mind up o'clock,
Speak now or forever hold your peace

Will he make it out?
I hope he makes it out
He's gonna make it out
He's gotta make it out

(Stand) stand up
(You're) you're lost
In a labyrinth

PPS(çok mu portal oldu ne) : kendisini merak ederseniz eğer bir youtube a girip enter shikari - labyrinth yazmanız yeterli o kadarı beni kasar dersin bana ulaşın ben şarkıyı gönderirim size =)

8 Ocak 2008 Salı

Adieu 2007

Farkındayım 9 gün geç kaldım böyle bir başlık için ama enter shikari'nin adieu şarkısı olunca bu böyle bir başlık yazamadan duramadım. Hem zaten 32gündür hiç entry i yazmamışım sevgili bloguma özlemiştim kendilerini o da beni özlemiştir eminim =) Neyse bu kadar laga luga yeter bakalım şu 32 gün boyunca neler yaşamışım bi blogumla paylaşayım ^^

OK, Time For Plan B

İlk olarak yakın zamandan geçmişe doğru gideyim. Kuzenim sağolsun Enter Shikari adlı bir grupla tanıştım ve abartısız 2hafta sadece enter shikari dinledim. Bu kadar sevebileceğim hiç aklımın ucundan geçmiyodu bu grubu ama çok güzel müzik yapıyolar hatta kuzenin değişiyle "post-hardcore ve synth'i birleştiren insanın ellerinden öpeyim" %100 katılıyorum bu olguya eğer hardcore falan fişman seven varas içinizde bir dinleyin derim zararlı çıkmazsınız. Ha birde artık evde kıçının üstünde oturan arhan olmıyacak haftanın 4günü oturacak sadece 3günüede çalışacak olan bir insan var artıkın.


The Feast

Geldik en çok eğlendiğim geceye yılbaşı gecesi hiç bu kadar güleceğimi tahmin etmemiştim özellikle burdan(eğer okurlarsa tabi) mert ve can'a teşekkürlerimi iletiyorum caddebostanın aç abazaları siziiii =P Gecenin özetide şudur 4 arkadaş ben can mert ve bartu saat 23.30civarları minibüs yolunda buluşur ama eyvah kalmış yılın başına 30dk hemen caddebostana gidilmek için topuklara yüklenilir allahtan 10dk kala caddebostana ulaşmışızdır. E tamam iyi güzelde boş yer yok kafası bir milyar olan herkeş zaten 1saat önceden girmiş yılın başına neyse 10dk kala tekel bayisine girilir ama şimdi en önemli soru ile karşı karşıyadır u 4lü(orgy takımı der gibi oldu lan heh:) en sonunda tekilada karar kılınır ama kılındıktan sonrada yılınbaşı bu sefer bize girmiştir :D tabiki burda biter mi? bitmezzz. Sahile inilir tekila açılır yudum alanların midesi yanar(bartunun yanmadı nedense garip ps: tekilayı sek içiyoruz biliyorum zekiyizde:D ) tekila bitmesine yakın kafası 5351721589765216516521981128695 oln bir amca yanımıza geir ayakta durmakta zorlanan amca bize bişeyler der biz tekilayı istiyo sanırız al deriz almaz ı-ıh der bişeyler geveler ne son para istediğini anlarız elimizdeki tüm bozuklukları veririz başımızdan gitsin diyede son paramızı verdik abi deriz ama gelen cevap karşısında dumura uğramışızdır "paranız yoksa ben sizi götüreyim?" nasıl yane?!?!? dha 2sn önce bizden para istiyen amca bizi eve bırakacak neyse tekiladan bi yudum aldı bizi başbaşa bıraktı sol taraftaki gruba yazılmaya geçti. İlerliyen saatlerde caddede turlama kararı alınır ama bizim iki şaşkoloz(can ve mert) bacak aralarının derdi düşerler ve bi köşede beklerler mal mal :D ben ve bartu kopuşlarda olup gülmekten gebeririz tabi bunların hallerini gördükçe bunlar "abi gelin bi aşağıda bekliyelim biraz daha" , " hadi şimdi şurda" "abi kroların hepsi kız kaldıreyo biz neden kaldıramıyoruz" triplerine bürünmüşlerdir en son bizim kafadarları kadıköye götürtme fikrini akıllarına koyarız yürümeye başlarız caddeye doğru tam o sırada candan beklenen açıklama gelir " abi şu andan sonra yaptığım hiç bişeyi ciddiye almayın" bu şuna işarettir boku yediniz. Tabi bu sırada mert zaten çoktan kaymıştır :D en iyi fikir bunları o buz gibi havada yürütüp ayıltmaktır yolda yürürken mert hıyarı sokak lambasının tekine tekme atar lambanın ışıklarından biri iptal olur :D bunlar açılırlar taksiye binilir kadıköye gidilir. Kadıköyde sahafa uğranılır kahvelerimizi içeriz heriflerin yaptıkları saçmalıkları onlara anlatırken 1rer posta daha koparız bartuyla heleki garsonun bize hak veresiyle kopuşlar 2 ye katlanır! :D taksi tutulur evlere dağılırız ve yılın başıde geçmiştir artık.

Sorry, You're Not A Winner

Aralıkta başıma gelen bir enteresan olaya değineyim o zaman madem aralığa kadar geldik. İlk başta askıya asıldım nasıl olduysa artık bende anlamadım ne buruşturulup atıldım ne de özenle sevgi gösterilip katlanıp dolabın en güzel elbisesinin yanında yerimi aldım. Sadece askıya asıldım...

Anything Can Happen In The Next Half Hour


ve işte son... Ne zaman ne olacağını kimse kestiremez ama şöyle bişey vardır hayatta bulunduğunuz süre.teki tecrübeleriniz(xpleriniz) yeterli sayıdaysa işte o zaman genellikle ne olacağını bilebilirsiniz...

Benden bu gecelik bukadar sevgili blogum seni daha sık ziyaret etmeye çalışacam artık kendine iyi bakasın...